Akıl Hastalığı Nedeniyle Boşanma Davası
Evlilik, iki insanın hayatlarını birleştirmesiyle başlayan ve sadakat, sevgi, anlayış üzerine kurulan bir birlikteliktir. Ancak her evlilik, zaman içinde çeşitli sınavlarla karşı karşıya kalır. Bu sınavlardan biri de eşlerden birinde ortaya çıkan akıl hastalığıdır. Türk Medeni Kanunu’nda özel olarak düzenlenen bu husus, boşanma sebepleri arasında yer almakta ve oldukça hassas bir zeminde ele alınmaktadır.
Türk Medeni Kanunu madde 165 : Eşlerden biri akıl hastası olup da bu yüzden ortak hayat diğer eş için çekilmez hâle gelirse, hastalığın geçmesine olanak bulunmadığı resmî sağlık kurulu raporuyla tespit edilmek koşuluyla bu eş boşanma davası açabilir.
Kanuna göre, akıl hastalığı ancak resmî sağlık kurulu raporuyla kanıtlandığında, bu hastalığın tedavisinin mümkün olmadığı anlaşıldığında ve evliliğin diğer eş için katlanılamaz bir hale geldiği durumlarda boşanma sebebi olabilecektir.
Akıl Hastalığı Nedeniyle Boşanma Davası Yalnız Akıl Hastası Olmayan Eş Tarafından Açılabilecektir
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, E. 2016/11732 K. 2018/2366 T. 22.02.2018
Dava, davacı kadın vasisi tarafından akıl hastası olmayan eşe karşı açılan boşanma davası olup, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Eşlerden biri akıl hastası olup da bu yüzden ortak hayat diğer eş için çekilmez hale gelirse, hastalığın geçmesine olanak bulunmadığı resmi sağlık kurulu raporuyla tespit edilmek koşuluyla bu eş boşanma davası açabilir (TMK m.165). Madde metninden de açıkça anlaşıldığı üzere, akıl hastalığı hukuki sebebine dayalı boşanma davası, akıl hastası olmayan eş tarafından akıl hastası olan eşe karşı açılabilir. Davacı kadının vasisinin davacı kadının akıl hastalığına dayanarak boşanma talebinde bulunması hukuken mümkün değildir. Bu açıklamalar karşısında davacı kadının vasisinin Türk Medeni Kanununun 165. maddesine dayalı olarak açtığı boşanma davasının reddine karar vermek gerekirken, yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
Akıl Hastası Eşe Kusur Atfedilemeyeceğinden, Tazminat Şartları Oluşmaz
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, E. 2006/8400 K. 2006/15960 T. 20.11.2006
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm tazminat ve nafakalar yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
1-Davalı-davacı kadının akıl hastalığına dayalı boşanma davası bulunmamaktadır. Davacı-davalı kocanın akıl hastası olduğu ve kendisine vasi tayin edildiği sabittir. Akıl hastası olan davacıya kusur yüklenmesi mümkün olmamasına göre davalı-davacı kadının şiddetli geçimsizlik nedeniyle açmış olduğu davanın reddi gerekirken, davasının kabulü ile boşanmaya karar verilmesi doğru değil ise de bu yön temyiz edilmediğinden bozma nedeni yapılmamış yanlışlığa işaret edilmekle yetinilmiştir.
2-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle * yoksulluk nafakası takdiri için nafaka yükümlüsünün kusurunun aranmamasına göre davacı-davalı kocanın aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
3-Hareketlerin iradi olmayan kocaya kusur yüklenemiyeceğine göre Türk Medeni Kanununun 174/1-2 madde koşulları oluşmamıştır. Davalı-davacı kadının maddi ve manevi tazminat isteminin reddi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Akıl Hastası Olan Kişinin Davranışları İradi Olmadığından TMK 166/1 Uyarınca Boşanma Kararı Verilemez
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, E. 2008/15523 K. 2008/13918 T. 22.10.2008
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
1-Dosyadaki belgelerden davalı kadının akıl hastası olduğu ve kısıtlandığı anlaşılmaktadır. Akıl hastalığına dayalı bir boşanma davası açılmamıştır. (TMK. m. 165) Davalının hareketleri iradi olmadığından Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesine dayalı olarak boşanma kararı da verilemez. Ne var ki boşanma konusu temyize gelmediğinden hataya işaret edilmekle yetinilmiştir.
2-Temyiz sebebine hasren yapılan incelemeye gelince; Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre yerinde bulunmayan bütün temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir.
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, E. 2011/1229 K. 2011/23133 T. 22.12.2011
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dosyadaki belgelerden davalı kocanın akıl hastası olduğu ve kısıtlandığı anlaşılmaktadır. Davacı evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayanmış, davasını da ıslah etmemiştir. Akıl hastası olan davalının, davranışları iradi olmayıp boşanma nedeni yapılamaz. Akıl hastalığına dayalı bir dava da yoktur (TMK.md.165). Hakim dayanılan sebep dışında başka bir sebeple de karar veremez (HUMK.md.74-HMK.md.26). Davanın reddi gerekirken yazılı şekilde boşanmaya karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 22.12. 2011 (Prş.)
Sonuç olarak, akıl hastalığı nedeniyle boşanma davası sürecinde doğru adımların atılması ve davanın olumlu sonuçlanması için mutlaka uzman bir hukukçudan destek alınması önem taşır. Daha fazla makale için sitemizdeki yazıları inceleyebilirsiniz.